Bilgisayar Teknikeri Hangi Bölümde?
Hayatımın Dönüm Noktasına Yolculuk
Hayatımda her şey gibi, bu sorunun cevabını da zamanla buldum. Kayseri’nin o soğuk sabahlarından birinde, yıllarca kafamı kurcalayan bir soruya – “Bilgisayar teknikeri hangi bölümde?” – nihayet gerçek anlamda yanıt bulmaya karar verdim. Her şey gibi, bu yolculuk da öyle kolay olmadı. Gerçekten keşfetmek, görmek, hissetmek gerekiyordu.
İçimdeki Belirsizlik ve Arayış
Biliyorsunuz, yaşadığım şehir Kayseri, her sabah bembeyaz karla uyanmamıza yol açan bir soğuklukla başlar. Ama o sabah, evden çıkarkenki duygum hiç de karlı bir sabaha uygun değildi. İçim karışıktı. Bilgisayar teknikeri olmak isteyen bir gencin kafasında neler olabilirdi ki? Ama ben yine de bir şeyler hissetmek istiyordum. O günü farklı hissetmek, belki biraz daha umutlu, belki biraz daha cesur olmak istiyordum.
“Bu ne kadar doğru bir karar?” sorusu, sürekli kafamı kurcalayan bir düşünceydi. İnsanların ne düşündüğü, nereye ait olduğumu bilmemek, öyle uzun süreli bir kararsızlık haline büründü ki, kafamda sürekli yankı yaptı. Her anı, her yeni gün biraz daha netleşiyor gibiydi ama yine de kafamda büyük bir soru vardı: “Hangi bölümde çalışmalıyım?”
O Karar Anı
Bir gün bilgisayarımı açtım. Kayseri’nin soğuk havası penceremden içeri girmeyi başaramamıştı, ama hislerim o kadar keskin, o kadar netti ki, dışarıdaki soğuk her şeyin ötesinde kaldı. Birçoğumuzun yaptığı gibi, Google’a başvurdum. Ama ne yazık ki sadece teknik terimler, mesleğin gereksinimleri, okul bölümleri beni bekliyordu.
O an karar vermek zorundaydım. İlgili birçok başlık vardı, ama hiçbiri içimi ısıtmıyordu. Bir yandan kendi içimde cesaret bulmaya çalışırken, diğer yandan belirsizliğe karşı savaşım sürüyordu. Düşündüm, “Hangi bölümde çalışmalıyım?” diye…
Ve sonra o an geldi. Hangi bölümde çalışmalıydım? İleri mi gitmeliydim, yoksa gerçekten bilgisayar mühendisliğini mi seçmeliydim? İçimdeki bu huzursuzluğu bir kenara bırakıp, sadece bir an için huzur bulmak istedim.
Duygularımın Tam Ortasında: Kayseri’de Bir Gecede
O günün sonunda, Kayseri’nin o dingin, ama soğuk gecesinde düşüncelerime hâkim oldum. Kendime, “Bir şeyler yapmalıyım” dedim. Belki de doğru cevabı bulmak için bir adım atmalıydım. O an bir bilgisayar teknikeri olmanın gerçek anlamını, sadece teoride değil, duygusal olarak hissettim. Neden mi? Çünkü bu meslek aslında hayal kırıklıkları, çabalar, yenilikler ve sonuçlarla dolu bir yolculuktu. Yani, hayat gibi.
Çünkü bilgisayar teknikerliği sadece bir meslek değil, yaşamın bir parçasıydı. Her sorunun çözümü, her hatanın telafisi, her yükselen umut yeni bir başlangıç gibiydi. Benim de yaşadığım bu başlangıçtı.
Ve o an, nehir gibi akan düşünceler arasında bir ışık gördüm: “Benim bölümüm bu!” Bu bölümde çalışarak içsel olarak huzur bulacağımı hissettim. Gerçekten de bir şeyleri onarmak, hata yapmak, çözüm bulmak – işte hayatımın gerçek sorularıydı. Yavaşça ama kesin bir şekilde, bilgisayar teknikeri olmak için doğru bölümü bulduğumu düşündüm.
Sonuç: Huzura Ulaşmak
Bilgisayar teknikeri hangi bölümde çalışmalı? Benim cevabım netti: kendimle barıştığım her bölümde. Bunu keşfetmek, gün geçtikçe daha da netleşiyor. Bu yazı belki de hayatımın ilk adımlarından biriydi. Kayseri’nin o soğuk gecesinde, o sabahki soru hala aklımdayken, bir karar aldım: bir adım atmalıyım. Ve sonunda içsel huzura kavuştum.
Hayat, her bölümde bir anlam taşır. İşte ben de bu anlamı buluyorum.