Zengin Gettolar: Lüksün ve Ayrışmanın Çelişkili Yüzü Günümüz şehirlerinde, “zengin getto” terimi, lüks yaşam alanlarıyla çevrili, ancak toplumsal ve kültürel açıdan homojen yapılarla tanımlanan mahalleleri ifade eder. Bu kavram, geleneksel getto anlayışından farklı olarak, ekonomik açıdan varlıklı bireylerin oluşturduğu, ancak sosyal izolasyon ve sınıfsal ayrışmanın hâlâ belirgin olduğu yerleşim alanlarını tanımlar. Tarihsel Arka Plan ve Kavramın Evrimi “Getto” kelimesi, ilk kez 1516 yılında Venedik’te Yahudi nüfusunun zorla yerleştirildiği mahalle için kullanılmıştır. Kelime, İtalyanca “getto” (fonderia) kelimesinden türetilmiştir ve “dökümhane” anlamına gelir. Bu uygulama, Orta Çağ’da Avrupa’da Yahudilerin sosyal ve ekonomik izolasyonunu simgeliyordu. Zamanla, getto kavramı, belirli etnik veya dini grupların…
Yorum BırakGünlük Keşifler Yazılar
Kan Davası Kime Ait? Geleceğin Toplumsal Hafızasında Kan ve Adaletin İzleri Dürüst olalım: “Kan davası kime ait?” sorusu, bugün kulağa eski zamanların, unutulmuş feodal alışkanlıklarının bir kalıntısı gibi gelebilir. Fakat biraz durup düşününce, bu sorunun aslında adalet, aidiyet, intikam ve toplumsal dönüşüm gibi geleceğimizi şekillendirecek kavramlara doğrudan dokunduğunu fark ederiz. Bu yazıda, geçmişin bir gölgesi gibi duran “kan davası” kavramını, geleceğin olası senaryoları üzerinden birlikte tartışalım. Belki de bu kadim mesele, yarının dünyasında bambaşka biçimlerde karşımıza çıkacak. — Kan Davası: Edebiyatın ve Gerçekliğin Kesişiminde Bir Soru “Kan davası” dendiğinde akla ilk gelen eser, Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Reşat Nuri Güntekin’in…
Yorum BırakDilin Zamansız Tanıkları: Sıfat Çeşitleri Nelerdir? Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini sürerken, kelimelerin yalnızca anlam taşıyıcısı olmadığını; aynı zamanda bir dönemin düşünme biçimini, duygusunu ve değer sistemini de yansıttığını görürüm. Dil, insanlığın belleğidir. Her kelime, her ek, her sıfat; bir çağın toplumsal yapısının küçük bir aynasıdır. Sıfatlar, bu aynanın en renkli ve derin katmanlarını oluşturur. Çünkü onlar, insanın dünyayı niteleme, sınıflandırma ve anlamlandırma biçimidir. Bu yazıda, “Sıfat çeşitleri nelerdir?” sorusuna yalnızca dilbilgisel bir yanıt değil, aynı zamanda tarihsel ve toplumsal bir perspektif sunacağız. Dilin Tarihsel Hafızası: Niteleme ve Belirtme Arasındaki İnce Çizgi Tarihin erken dönemlerinden itibaren insanlar nesneleri ve insanları…
Yorum BırakKamu Düzeninin Yeni Unsurları Nelerdir? Toplumsal Değişimin Nabzını Tutmak Toplumların düzeni, sadece yasalarla değil, o yasaların ruhunu şekillendiren değerlerle, anlayışlarla ve çağın getirdiği yeni dinamiklerle belirlenir. Ben, farklı bakış açılarını tartışmayı seven biri olarak, “kamu düzeni” kavramının artık klasik tanımlarla açıklanamayacak kadar genişlediğini düşünüyorum. Gelin birlikte bakalım: kamu düzeninin yeni unsurları neler olabilir, kim nasıl bakıyor, hangi noktada buluşabiliyoruz? Kamu Düzeninin Klasik Çerçevesi: Devletin Temel Dengesini Koruma Kamu düzeni, uzun yıllar boyunca “toplumun güvenliği, sağlığı, huzuru ve genel ahlakı” korumakla ilişkilendirildi. Devletin varlık nedeni olarak görülen bu kavram, bireysel özgürlüklerle kamusal çıkar arasında bir denge noktası oluşturuyordu. Ancak dijitalleşme, toplumsal…
Yorum BırakSeferber Eden Ne Demek? Psikolojinin Derin Katmanlarında Bir Yolculuk Bir psikolog olarak, insan davranışlarının arkasındaki görünmez güçleri anlamaya çalışırken sık sık şu soruyla karşılaşırım: “Bizi harekete geçiren şey nedir?” Bu sorunun cevabı bazen bir duyguda, bazen bir düşüncede, bazen de bir inançta gizlidir. İşte tam da bu noktada, “seferber eden” kavramı devreye girer. Peki, seferber eden ne demek? Sadece askeri bir terimden mi ibarettir, yoksa insan psikolojisinin derinliklerine kadar uzanan bir anlam katmanı mı taşır? Bu yazıda, bu kavramı bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji merceklerinden inceleyerek, iç dünyamızda bizi “seferber eden” dinamikleri keşfedeceğiz. — Seferber Etmek: Psikolojik Bir Başlangıç Noktası…
Yorum BırakPTT Gerçek Kişi Nedir? — Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Ekonomist gözüyle baktığımızda, her kavramın arkasında bir kaynak dağılımı, bir tercih ve bir fırsat maliyeti vardır. “PTT gerçek kişi nedir?” sorusu da yalnızca idari bir tanım değil, ekonomik davranışın özüne dair bir sorudur. Çünkü ekonomik sistemlerde her gerçek kişi, karar alabilen, tercih yapabilen, kaynak kullanan ve toplumsal refahı etkileyen bir aktördür. Bir ekonomist, sınırlı kaynaklar ve sonsuz ihtiyaçlar denkleminde “gerçek kişi” kavramını, üretim ve tüketim dengesinin öznesi olarak görür. PTT’nin bu kavramı nasıl tanımladığı, sadece bürokratik bir ayrım değil, aynı zamanda kamu ekonomisinin bireyle kurduğu ilişkinin yansımasıdır. PTT Gerçek Kişi Nedir?…
Yorum BırakGüllü Nasıl Ünlü Oldu? Antropolojik Bir Bakış Kültürler, insanlığın en derin ve en ilginç özelliklerinden biridir. İnsanlar, yaşadıkları coğrafyalara, tarihsel süreçlerine ve toplumsal yapılarlarına göre farklı kimlikler ve değerler oluştururlar. Her bir kültür, semboller, ritüeller ve sosyal yapılarla şekillenir. Bir antropolog olarak, farklı kültürel deneyimlerin birbirine nasıl dokunduğunu ve bireylerin toplumsal yapılar içinde nasıl bir yer edindiğini anlamak, bizi insan olmanın özüne doğru yönlendirir. Bugün ise, popüler bir kültür figürü olan Güllü’nün nasıl ünlü olduğunu, bu farklı kültürel ve toplumsal faktörler çerçevesinde inceleyeceğiz. Ritüeller ve Toplumsal Kabul: Güllü’nün Yükselişi Güllü, Türk müziğinde önemli bir figürdür ve özellikle 1980’lerin sonlarından itibaren…
Yorum BırakHalkalı – Kapıkule arası kaç kilometre? Sınırları aşan bir mesafenin anlamı Bazı sorular vardır ki cevabı bir rakamla başlar ama hikâyesi çok daha derinlere uzanır. “Halkalı – Kapıkule arası kaç kilometre?” sorusu da onlardan biri. Sadece iki nokta arasındaki mesafeyi değil, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısını, kültürlerin kesiştiği bir yolu ve modern dünyada ulaşımın ne kadar dönüştürücü olabileceğini anlatır. Gelin, birlikte bu mesafenin ardındaki çok katmanlı hikâyeyi keşfedelim. Temel bilgi: Halkalı – Kapıkule arası yaklaşık 229 km İstanbul’un batısında yer alan Halkalı ile Türkiye’nin Avrupa’ya açılan en önemli kara geçiş noktası Kapıkule Sınır Kapısı arasındaki mesafe kara yoluyla ortalama 229 kilometre.…
Yorum BırakBabüssade Ne Demek? Tarih, Anlam ve Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir Yolculuk Bazı kelimeler vardır ki, yalnızca bir tanım değil; bir dönemin ruhunu, bir kültürün hafızasını ve insanlığın ortak mirasını taşır. “Babüssade” de bu kelimelerden biri. İlk duyulduğunda kulağa eski bir Osmanlı terimi gibi gelir ama aslında içinde çok daha fazlasını barındırır. Gel, bugün bu kadim kelimenin anlamını sadece sözlükten okumakla kalmayalım; farklı bakış açılarının merceğinden de geçirelim. Çünkü bir kelimeye dair en doğru fikir, onu çeşitli perspektiflerden değerlendirdiğimizde ortaya çıkar. Babüssade Ne Anlama Gelir? “Babüssade” Arapça kökenli bir kelimedir ve “bâb” (kapı) ile “sa‘âde” (mutluluk, saadet) kelimelerinin birleşiminden oluşur.…
Yorum BırakGöz Doktoru Hangi Ameliyatları Yapar? Öğrenmenin Işığında Görmenin Anatomisi Bir eğitimci olarak hep şunu düşünürüm: öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değil; bakış açısını değiştirmektir. İnsan, bir şeyi öğrendiğinde yalnızca gözleriyle değil, zihniyle de görmeye başlar. Göz doktorlarının yaptığı ameliyatları öğrenmek, tıbbî bir merakın ötesinde; insanın görme olgusunu, algı dünyasını ve öğrenmenin kendisini anlaması için bir fırsattır. Çünkü görmek, öğrenmenin en güçlü metaforudur — “anlamak” da çoğu zaman “görmek” fiiliyle anlatılır. Bu yazıda, göz doktorlarının yaptığı ameliyatları yalnızca tıbbi süreçler olarak değil; öğrenme teorileri ve pedagojik yaklaşımlar çerçevesinde bir keşif yolculuğu olarak ele alacağız. — Görmek Üzerine Öğrenmek: Pedagojik Bir Giriş Her…
Yorum Bırak